-
1 düşük yapmak
v. abort, miscarry -
2 düşük yapmak
Abort etmək; dölün inkişafının 20-ci həftəsindən əvvəl hamiləliyin pozulması -
3 düşük yapmak
to miscarry -
4 düşük
düşük <- ğü> Preis, Temperatur, Zinsen niedrig; GR Satz usw regelwidrig; Ausdruck hinkend; abfallend (Schultern); MED Fehlgeburt f; POL gestürzt; ehemalig (Regierung usw); Rock heruntergerutscht;düşük basınç Tiefdruck m;düşük ücretli schlecht bezahlt;düşük yapmak eine Fehlgeburt haben -
5 düşük
-
6 düşük
1.1) ни́зкийdüşük faiz — ни́зкий проце́нт
düşük fiyat — ни́зкая цена́
düşük kalite — ни́зкое ка́чество
2) опу́щенныйdüşük bıyık — вися́чие усы́
düşük omuzlar — а) пока́тые пле́чи; б) опу́щенные пле́чи
3) бы́вший, пре́жнийdüşük idare — бы́вшее руково́дство
4) па́дший, опусти́вшийся2.düşük kadın — па́дшая же́нщина
вы́кидышdüşük yapmak — прерва́ть бере́менность
-
7 düşük
"1. fallen, drooping. 2. low (price, quality, pressure). 3. immoral, unchaste, fallen (woman). 4. misconstrued (sentence); unrefined (style of writing). 5. miscarriage; abortion. 6. aborted fetus, abortion. - ateş path. subnormal temperature. - basınç 1. low pressure. 2. low blood pressure, hypotension. - nitelikli poor quality, poor. - yapmak (for a pregnant woman) to have a miscarriage; to have an abortion." -
8 daha düşük teklif yapmak
v. underbid -
9 Fehlgeburt
-
10 fausse
-
11 faux
I1 yalancı [jaɫan'ʤɯ]2 fautif yanlış [jan'ɫɯʃ]3 sahte [sah'te]4 une fausse couche düşükIIyanlış [jan'ɫɯʃ]n m1 ce qui n'est pas vrai yanlış [jan'ɫɯʃ]2 imitation taklit [tak'lit]◊Ce collier est un faux. — Bu gerdanlık taklittir.
-
12 abort
v. çocuk düşürmek, düşük yapmak, gelişememek, başarısızlıkla sonuçlanmak, durdurmak, iptal etmek* * *1. bitirmeden durdur 2. kürtaj yaptır 3. yarıda kes (v.) 4. yarıda kesme (n.)* * *[ə'bo:t]1) (to lose or bring about the loss of (an unborn child) from the womb.) kürtaj yapmak, çocuk aldırmak2) ((of a plan etc) to (cause to) come to nothing.) boşa çıkarmak, yarıda bırakmak3) (to stop or abandon (a space mission, eg the firing of a rocket) before it is completed.) durdurmak•- abortion- abortive -
13 miscarry
v. çocuk düşürmek, düşük yapmak, başaramamak, suya düşmek, ters gitmek* * *başarama -
14 çocuk
Kind nt\çocuk aldırmak med abtreiben\çocuk düşürmek ( düşük yapmak) eine Fehlgeburt haben\çocuk gibi wie ein Kind; ( kolay kanar) kindlich\çocuk gibi sevinmek sich freuen wie ein Kind\çocuk dünyaya getirmek ein Kind zur Welt bringen\çocuk peydahlamak ( gebe kalmak) schwanger werden\çocuk yetiştirmek Kinder großziehençocuğu olmak ein Kind bekommen -
15 miscarry
(çocuk) düsürmek; düsük yapmak; basarisiz olmak, bosa gitmek, suya düsmek -
16 underbid
v. daha düşük teklif yapmak, eksiltmek, eksik deklarasyon yapmak (briç)* * *düşük fiyat öner -
17 turn over
üzerinde düsünmek, ele almak; (motor, vb.) asgari hizda çalismak, en düsük hizda çalismak; en düsük hizda çalistirmak; -lik is/satis yapmak -
18 hack
kesmek, yarmak, dogramak, parçalamak; çentmek, kertmek; (tasi) yontmak; (topragi) çapalamak; (rakibe) tekme atmak; basarmak, basariyla yapmak; atla gezinti yapmak, yasli ve yorgun at; kira beygiri, binek ati; çok sayida düsük kaliteli eserler yazan yazar; -
19 kaynak
1) источник, родник2) ресурсы3) сварка•- akım kaynağı
- ark banyo kaynağı
- ark kaynağı
- asetilen kaynağı
- basınçlı kaynak
- başbaşa ek kaynağı
- besleme kaynağı
- bindirme kaynağı
- bindirmeli kaynak
- birleştirme kaynağı
- çift ark kaynağı
- dikey kaynak
- düşük değerli ısı kaynağı
- düz kaynak
- elektrik kaynağı
- elektrikli ark kaynağı
- enerji kaynağı
- ergitme kaynağı
- güç kaynağı
- ham madde kaynağı
- hidroenerji kaynaklar
- ısı kaynağı
- ışık kaynağı
- ışınım kaynağı
- kirlenme kaynağı
- mekanik titreşim kaynağı
- nokta kaynağı
- oksijen-asetilen kaynağı
- oksijen kaynağı
- otojen kaynağı
- otomatik kaynak
- punto kaynağı
- radyoaktif kaynak
- soğuk kaynak
- soğuk kaynağı
- su altı kaynağı
- su kaynağı
- tabii kaynak
- termit kaynağı
- titreşim kaynağı
- uc uca kaynak
- üretim kaynakları
- üstten kaynak
- yarı otomatik ark kaynağı
- yarı otomatik kaynak
- yatay kaynak
- yüksek frekanslı elektrik kaynağıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kaynak
-
20 çene
çene yapmak (miteinander) schwatzen;alt çene Unterkiefer m;üst çene Oberkiefer m;çenesi düşük fig schwatzhaft;çenesini kapatmak den Mund halten, schweigen;çeneye kuvvet durch die Kraft des Wortes
См. также в других словарях:
düşük yapmak — çocuk düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşük — sf., ğü 1) Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış Düşük mide. Düşük omuz. 2) Az Düşük faiz. Düşük fiyat. 3) İktidardan düşmüş veya düşürülmüş 4) Dil bilgisi kurallarına uymayan Düşük cümle. 5) is. Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk düşürmek — gebe kadın çocuğunu vaktinden önce ve ölü olarak doğurmak, düşük yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
soğuk — sf., ğu 1) Isısı düşük olan, sıcak karşıtı Bu el soğuktu ve titriyordu. P. Safa 2) Üşütecek derecede ısısı olan Güneşli, soğuk bir gündü. S. F. Abasıyanık 3) is. Isının üşütecek kadar az veya düşük olması durumu Karın soğuğu başka bir tür… … Çağatay Osmanlı Sözlük